Yirmili yaşlarımdaki kendimi düşünüyorum. Onun önüne böyle bir yarışmaya katılma fırsatı çıksa, jüri başkanı olan ben, yarışmaya katılacak olan 20’lerindeki kendime neler derdim acaba.
Sevgili Erçin
Öncelikle bensin diye, sana torpil geçeceğimi sanma. Ben tabii ki senim ama sen henüz ben değilsin. Bu konuda anlaşalım Erçin’cim.
Heyecanlanmadıysan heyecanlansan iyi olur. Burada elde edeceğin başarı, bir reklam ajansından çalışıyorken alacağın büyük ya da küçük fark etmez, tüm ödüllerden daha büyük. Çünkü hayata ödüllü başlayacaksın.
Bu yarışmanın önceki senelerinde ödül alan ya da yarışmaya katılan işleri dikkatle incele. Burada sadece açık hava işleri yarışıyor. Mesleğin en saf en gösterişli mecrası. Yap şovunu. Bütün şehir senin sergi alanın, az kelimeyle, çok vurucu bir görselle, ürününü herkesin tanımasını sağla. Ürünün neyse, ürünün rengini, cümlesini, hatta ileri gidiyorum tadını ezberlesin insanlar mecralara bakıp.
Erçin’cim, mutlu çalış. Severek, isteyerek, eğlenerek çalış. Hepsi işinin kalbine yansıyacak. Jüri üyelerimiz de bunu görecek.
İçinde bir yerlerde bir ateş yandığını asla ama asla unutma. Bir de unutma, ateş içinde yanıyorken, dışarıdan kimse ya da hiçbir şey o ateşi söndüremez.
Hevesin, azmin, aşkın ve içinde gürül gürül yanan o ateşin daim olsun.
Şehir senin, dilediğin gibi süsle şehri.
Başta 20’li yaşlardaki kendim olmak üzere tüm katılımcılara başarılar.
Görüşmek üzere.